Lev Tolstoy | Anna Karenina’nın Doğuşu ve Hikayesi

Lev Tolstoy Neden Ağladı ? | Anna Karenina’nın Doğuşu ve Hikayesi

Lev Tolstoy | Anna Karenina

• Bu roman 125 farklı yazarın hazırladığı, bugüne dek tarihte yazılmış en iyi romanlar listesinde birinci sırada yer almıştır.
• Tolstoy’un 1873 senesinde kaleme almaya başladığı ve 1877 yılında tamamladığı bu eser “Time” dergisinde 2007 yılında “Tüm Zamanların En İyi Kitabı” olarak seçilmiştir.

• Romanın giriş cümlesi edebiyat tarihinin en meşhur cümlesi haline gelmiştir:

“Bütün mutlu aileler birbirine benzer. Her mutsuz ailenin ise kendisine özgü bir mutsuzluğu vardır.” -Lev Tolstoy/Anna Karenina

• Anna Karenina romanını bir çok film canlandırmıştır. Anna Karenina’nın bugüne kadar neredeyse 30 adet filmi çekilmiştir aynı zamanda bale, opera gibi konu başlıklarının ağırlıklı olduğu televizyon dizileri de üretilmiştir. Bu esere toplam 3 radyo oyunu, 5 televizyon dizisi, 3 bale, 2 müzikal oyun ve 10 opera yapılmıştır. Bunlardan birisi olan “Anna Karenina (1997)” tamamı Rusya’da çekilen ilk Amerikan filmi olarak tarihe geçmiştir.

Anna Karenina’nın Doğuşu

Tolstoy’un inanılmaz eseri olan Anna Karenina’nın doğuşu ve ilham kaynağı olan trajik olay 1872 yılında bir kış ayında gerçekleşmiştir. Tolstoy’un bir komşusunun metresi olduğu bilinen Anna Stepanovna isimli genç kadın intihar etmeye karar vermiş ve kendisini Yasyana Polyana civarlarında bir trenin altına atarak intiharını gerçekleştirmiştir. Bu olaydan sonra Tolstoy kadının ismini ve trajik hikayesini romanına almaya karar vermiştir.

Tolstoy Anna Karenina romanını 1873’te yazmaya başlamış ve 1877’de tamamlamıştır. iki ciltten oluşan bir romandır. Anna Karenina yayımlandığında Dostoyevski bu romanı “Savaş ve Barış”tan daha üstün tuttuğunu ifade etmiştir. Roman ilk basıldığı zamanda dahi büyük bir ilgi toplamıştır ve günümüzde hala büyük bir ilgiyle karşılanmaktadır.

Anna Karenina romanında Tolstoy, bir aşk hikayesi üzerinden Rus toplumunda ki çarpıklıkları ve insan ilişkilerini eleştirmiştir. Romanda bulunan Levin karakteri ile Tolstoy kendisini ele almıştır. Bu karakter üzerinden de sürekli eğitim, devlet ve evlilik gibi toplumsal konuları ele alarak eleştirmiştir.

Lev Tolstoy Neden Ağladı ? | Anna Karenina’nın Oluşum Hikayesi

Tolstoy bu eserin oluşum sürecinde adeta kendisini odasına kapatmıştı ve bu süre boyunca evinde çalışan hizmetlisine; “benim odama girme, eğer çok acil ve önemli bir durum olursa sadece kapıyı tıklat. Yemek getirdiğinde de kapıya bırak ve git.” diye tembihlemiş. Hizmetçisi Tolstoy’un bu sözleri üzerine dediklerini uygulamış ama bir gün Tolstoy hizmetçisinin getirip kapıya koyduğu hiçbir yemeği içeri almamış ve yememiştir. Ne sabah kahvaltısını ne öğle yemeğini ne de akşam yemeğini alıp yemediğini fark eden hizmetçisi Tostoy’un korkusundan onu kontrol dahi edememiş fakat bir şey olmuş olacağından da endişelenmiş. Sonrasında Tolstoy’un akrabalarına haber vererek gelip kontrol etmelerini istemiş. Tolstoy’u kontrol etmeye gelenler odasının kapısını açtıklarında Tolstoy’u yerde cenin pozisyonunda ağlıyorken ve neredeyse baygın bir halde yatarken bulmuşlar. Tolstoy’a yaklaşıp; “sana ne oldu böyle neden ağlıyorsun?” diye sorduklarında ise Tolstoy; “Anna Karenina öldü!” demiş.

Bu kadar hissedilerek yazılan bir romanın kötü olabilme ihtimali elbette ki yoktur. Aldığı ödülleri ve övgüleri sonuna kadar hak eden bir eserdir. Tolstoy bütün benliğiyle bu eseri oluşturmuştur. Yazarını bu kadar etkileyebilen bir roman okuyucusuna neler yapmaz…